Ebru üyemiz gönderdi.
a fenasip münasip gayınolan
cip hele saşdın mı sen
gahba dövüsün fıkırdak gası bilen
bürgüye sindi apışdı galdı
habarım yoğudu deye
ingastan gaşık çalıyon
hana gülüvedimin aslı va zannedme
depem atıp gidee gari
gaba horaz kömeste tavık gomadı
aşama gada enig bücük ne vasa
hepsine sersem eddi godu zaten
onu göre ayanı deng al
sakıniki biyere kayneşme
otur hurda soluklanıgo
hadende gari goşula
gocugala ermişle evdegalmışla
aşaana hakmahala sünbülgız
ayına gı da oturubbanız mı
deh deven gari
yunun yakanın bıyrun sofreye
hepbaba seyir etcez
kaput perde açılivesin
cumla herkez sıralanivesin
ertesi yarın defile-i entrika başleyoooo:
/humburleyni lab lub şab şub/
köy kahvesinde vurdular ibramı
kan davasıydı intikamdı dediler
kurşunladılar tamıtamına beş yerinden
ermiyesice muhannet herifler
meydan ana baba günü oldu
kadınlar kapı ardından
erkekler uzaktan
ufacık çocuklar yakından belledi
hadisenin telafatını
yekununu baristiğini
hacca kadın topladı arta kalanı
fistanına sıcak kanlar sızdı
ibramından miras
kadın başına
molla hocaya taşıdı ölgün ibramını
yuyup yıkasın akbezlere sarsın diye
kuşağından üçbeş akçe çıkardıysa da
kara günler için diye sakındığı
molla hoca kabul buyurmadı
fakir fukaranın kara gün hasılatını
Allah rızası için
ne yapılacaksa yapıverdi
komşuluk vazifesini bizzat ifa etti
hacca kadını yine de
ele güne muhtaç bırakmadı
hakikatlı adammış meğerse
dünya hali
ibramın ölümü koca bir yılı devirdi
ikincisinden gün almaya başladı
gülcan bebiş beşine bastı
hacca gadın iyicene yaşlandı
yas bağladı kara yazmasını
el avuç titretti yokluğa kıtlığa
katık dileyen yavrusuna
zahire ambarına buğday taşıyanların kilesinden düşeni
eledi öğüttü ekmek yaptı
kendiciğinin karnına taş bastı
elek eledi acısını belledi
insanlık hali
köylük yeri
gavur diller susmadı
eve adam kattı dediler
nafçı gala naf dövdüler
yüreği yufka
gözleri kanlıdır hacca kadının zati
iyicene ağlattılar gayri
izzet-i şanına
zülfüyarine dokundular
adını kötüye çıkarıp zulm eylediler
hacca gadın nihayet dayanamayıp
yük yükledi
molla hoca sürdü atını
kocaürküten dağlarının ardında
uzak bir köye
bir o bildi hikayenin ötesini
sustu bir kelam laf etmedi
ser verdi sır vermedi
gülcan bebe büyüdü serpildi
gelinlik kız oldu
hacca kadının
uzaktan bir akrabası vardı
saçaklıların osman derler
halasının görümcesinin oğlan kardeşi
en küçüğü saçaklıların
askerden yenicek gelmiş
iyi çocuk derler ama
ne de olsa uzaktan akraba
yaban eli sayılır yine de
hiç koca evi baba evine benzer mi
yavrucak anası gibi
kadersiz çıkmasa bari
ah güllücan gülcan
ne babasına doydu
ne kadınım gençliğine
osman da vuruldu diye haber geldi
evvel ki gün
e nedersin
konik migrenik inigma
kader deyip geçeceksin
ah bu kurşun denen melanet iblisi
icat edenlerin elleri kırılsın
oldu mu şimdi
önce hacca gadın dul kaldı
kadın başına
sonra da kızcağızı güllücan gülcan
sen yardımını esirgeme Allahım
bu divaneciklerden
halbu
böylelikle
anadolunun
uzak dağlar ardında unutulmuş
kışın yolları kapanan bir köyünde
kendi halinde yaşayan
fakir bir ailenin acıklı hikayesi
aristo trajedisi terazisinde
nazara şayan bir epik olarak
ders kitaplarında
müfredata dahil edilmiş oluyor
ve bir zaman sonra
televizyonların
pembe dizi ve arkası yarın gibi
selpak mendilli bol reytingli pazarında
yerini alıyor
tanınmış artizler başrolde
milyarlar kazanıyor
fekat hacca gadın hala
selpak mendil yumuşaklığının
çok çok uzağındaki
katı hayatının acıklı döngüsünde
yemenisinin ucuyla
gözyaşlarını kurutmaya
güllücan gelin de matemine
içli ağıtlar düzmeye devam ediyor
Süleyman Erhan Kaya
Tarih : 2010-05-28 16:41:37 | Hit: 2644 | Puan: 0
Copyright © 2007 - ∞ by CemveNuray.Com. Tüm hakları Cem ve Nuray'a aittir.